Afet Eğitimi Hazırlık Günü

Afet Eğitimi Hazırlık Günü

Resmi gazetede yayımlanan yazıya göre 12 Kasım yurdumuzda Afet Eğitim Hazırlık Günü olarak kutlanmaktadır.

Afet eğitimi hazırlık gü­nünün amacı; okullarda öğrencileri doğal afetlerden ve doğal olmayan afetlerden meydana gelebilecek tehlikelere ve risklere karşı uyarmaktır.  Olası tehlike ve risklerin olumsuz etkilerinin eğer olanak varsa nasıl önleneceğinin, olanak yoksa etkilerini azalt­manın yollarının öğretilmesidir.

Afetlerden korunma, olası afetler­i en az zararla nasıl atlatabiliriz gibi konulara çözüm aranmaktadır. Afet eğitimi hazırlık gününde, okullarda günün amacına uygun çalışmalar yapılır. Yazılar, şiirler okunur. Fotoğraf ve resim sergileri açılır. Film ve slayt gösterileri düzenlenir. Konuyla ilgili uzmanlar davet edilerek öğrencilere ve öğretmenlere konferanslar verilir.

Afet Nedir?

Afet; insanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, insanın normal yaşantısını ve eylemlerini durduracak veya kesintiye uğratacak, imkânların yetersiz kaldığı, insan kökenli olaylara verilen genel bir isimdir. İnsanlardan kaynaklanması yönüyle, doğal afetten ayrılır.

Bir olayın afet olarak nitelendirilebilmesi için insanları veya insanların yaşamını sürdürdüğü çevreyi etkili biçimde etkileyecek kadar büyük olmalıdır. Buradan yola çıkarsak afet bir olaydan ziyade bir olayın doğurduğu sonuçtur.

Afetlerin doğurduğu sonuçlara bakıldığında; en başta can ve mal kaybına neden oldukları görülür. Can kayıpları insan ve hayvanların ölmesi; mal kayıpları ise eşya bina ve tarım alanlarının zarar görmesidir. Kayıpların bir kısmı doğrudan hemen afetle birlikte ortaya çıkarken bir kısmı ise belirli bir süre sonra ortaya çıkabilir. Örneğin sel sırasında can ve mal kaybı meydana gelmektedir. Ancak sel baskınından sonra sellerin getirdikleri moloz, kum ve çamur tarım alanlarını verimsizleştirerek dolaylı ve uzun süreli zararlar da meydana getirebilmektedirler.

Oluşma hızına göre afetler

Yavaş gelişenler

  1. İklim değişiklikleri, küresel ısınma
  2. Kuraklık
  3. Kıtlık, açlık
  4. Erozyon ve çölleşme

Hızlı gelişenler

  1. Depremler
  2. Sel ve su taşkınları
  3. Toprak kaymaları, heyelan
  4. Çığ
  5. Fırtına, hortum ve kasırgalar
  6. Yanardağ patlamaları
  7. Büyük yangınlar
  8. Taşımacılık ve ulaşım kazaları

Oluşma sebebine göre afetler

Doğal afetler

Doğanın kendi davranışlarından kaynaklanırlar; fakat doğanın davranışları karşısındaki insan unsuru da bu tür doğal afetlerin tetikleyicisi olabilmektedir. (Dere yataklarının ıslah edilmesi, çarpık kentleşme vb.)

  1. Depremler
  2. Sel ve su taşkınları
  3. Toprak kaymaları, heyelan
  4. Çığ
  5. Fırtına, hortum ve kasırgalar
  6. Yanardağ patlamaları
  7. Yangınlar

Beşeri (İnsan kaynaklı) afetler

Doğanın kendi gücü dolayısıyla değil de insanın doğaya olan etkileşiminin aşırılışması sonucunda oluşan afetlerdir. Eğitimsizlik, bilgisizlik, dikkatsizlik, yeterli önlemlerin alınmaması gibi sebeplerden ötürü kaza veya kasıt sonucu ortaya çıkarlar.

  1. Yangınlar, orman yangınları
  2. Salgın hastalıklar
  3. Taşımacılık ve ulaşım kazaları

Teknoloji kaynaklı afetler

Bu afet türleri bazı kaynaklarda insan kaynaklı afetlerle beraber, bazı kaynaklarda insan kaynaklı afetlerin alt başlığı, resmî kaynaklar dahil bazı kaynaklardaysa insan kaynaklı afetlerden ayrı bir başlık olarak incelenmektedir. Tıpkı insan kaynaklı afetler gibi eğitimsizlik, bilgisizlik, dikkatsizlik, yeterli önlemlerin alınmaması gibi sebeplerden ötürü kaza veya kasıt sonucu ortaya çıkarlar.

  1. Nükleer, biyolojik ve kimyasal kazalar
  2. Endüstriyel kazalar
  3. Hava kirliliği
  4. Asit yağmuru
  5. Ozon tabakasının delinmesi
  6. Su kirliliği
  7. Toprak kirliliği
  8. Taşımacılık ve ulaşım kazaları

Afetlere müdahalede rol oynayan kuruluşlar

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Federal Acil Durum Yönetim Kurumu (FEMA) gibi ulusal veya Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Arama Kurtarma Danışma Grubu (INSARAG) gibi uluslararası afet yönetim ve koordinasyon kurumları
Valilikler ve kaymakamlıklar
İlgili bakanlıklar
Silahlı kuvvetler
Kolluk kuvvetleri
İtfaiye teşkilatları
Kızılay/Kızılhaç
Sivil toplum örgütleri
Üniversite toplulukları

1999 Gölcük depremi

1999-golcuk-depremi.jpg

1999 Gölcük Depremi, İzmit Depremi, Marmara Depremi ya da 17 Ağustos 1999 depremi, 17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03:02'de gerçekleşen, Kocaeli/Gölcük merkezli deprem. Richter ölçeğine göre 7,5 Mw büyüklüğünde gerçekleşen deprem, büyük çapta can ve mal kaybına neden olmuştur.

17 Ağustos depremi, tüm Marmara Bölgesi'nde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 ev, 42.902 iş yeri hasar gördü. Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000'e yakın yaralı olmuştur. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz bırakmıştır.

Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir.

Depremin Türkiye'nin önemli bir sanayi bölgesi olan Marmara Bölgesi'nde meydana gelmiş ve çok geniş bir coğrafyayı etkilemiş olması, ülkede büyük sıkıntılara neden olmuştur.

Deprem, 17 Ağustos 1999'da, saat 3:02 de, 40,70 kuzey enlemi ile 29,91 doğu boylamının tarif ettiği bölgede, İzmit'in 11 km güneydoğusunda meydana gelmiştir.

Depremin büyüklüğü:

Depremin büyüklüğü çeşitli kuruluşlar tarafından değişik değerlerde bildirilmiş ise de moment şiddeti büyüklüğü Mw = 7,5 ve yüzey dalgası büyüklüğü Ms = 7,7 değerleri civarında değişmektedir.

Cisim Dalgası Şiddeti = 6,3 (USS)
Yüzey Dalgası Şiddeti = 7,8 (USGS)
Moment Şiddeti = 7,5 (Kandilli,USGS,Afet İşleri Genel Md. Deprem Araştırma Dairesi AIGM-DAD )
Kayıt Süresi Şiddeti = 6,7 (Kandilli)

Depremin odak derinliğinin 10–15 km olduğu ve sağ atımlı 120 km civarında bir fay hareketi ortaya çıktığı yapılan incelemelerle belirlenmiştir. Ana deprem dalgasının ardından büyüklüğü 4,0-5,0 değerlerinde olan çok sayıda artçı depremler meydana gelmiştir.

Deprem merkez üssüne en yakın ivme kaydı, Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi [7] tarafından tüm Türkiye çapında kurulmuş ve işletilmekte olan Kuvvetli Yer Hareketi Kayıt Şebekesi'nin bir istasyonu olan İzmit Metoroloji İstasyonu'ndan alınmıştır. Buna göre, maksimum ivme, kuzey-güney doğrultusunda 163 mG, doğu-batı doğrultusunda 220 mG ve düşey doğrultuda 123 mG dir. Her üç birleşen de birbirleri ile kıyaslanabilir büyüklüktedir.

Yakın tarihte bu bölgede Adapazarı merkez üssü olmak üzere 1943, 1957, 1967 yıllarında şiddetli depremler olmuştur. Geçmişteki tarihlere baktığımızda ortalama 30 senede bir bu bölgede büyük depremler olmaktadır.

1999 depreminden sonrada belirli periyotlarda ve çeşitli büyüklüklerde depremlerin beklenmesi bu fay hattının karakteristik özelliğinden kaynaklanmaktadır.

Depremin bu kadar çok can kaybına yol açmasının sebebi olarak kaçak yapılar, standartlara uygun olmayan binalar, uygun olmayan gevşek zemindeki yapılaşmalar ve daha ucuza mal etmek için malzemeden çalan müteahhitler gösterilmektedir. Depremden sonra, zorunlu deprem sigortası gibi bir takım düzenlemeler getirilmiştir.

Yapım hatalarından çöken binaların müteahhitlerine yaklaşık 2100 dava açılmıştır. Bu davalardan 1800'ü hukuki boşluklardan dolayı cezasız sonuçlanmıştır. Geriye kalan 300 davanın 110 kadarında ceza verilmiş, birçoğu ertelenmiştir. Bunun dışında kalan davalar ise 16 Şubat 2007 tarihinde 7.5 yıllık zaman aşımı süreleri dolduğu için zaman aşımına uğramış ve düşmüştür.

İllere göre ölü sayısı:

Bolu: 270
Bursa: 268
Eskişehir: 86
İstanbul: 981
Kocaeli: 9.477
Sakarya: 3.891
Yalova: 2.504
Zonguldak: 3
olmak üzere toplam 17.480 kişi ölmüştür.

2010 yılında yayınlanan Meclis Araştırması Raporu'nda ise can kaybı sayısı 18.373 olarak güncellenmiştir.

Aynı Araştırmaya göre:

Yaralı sayısı: 48 bin 901
Sakat kalan: 505
Yıkılan ve ağır hasarlı bina: 96 bin 796 konut ve 15 bin 939 işyeri
Orta hasarlı konut: 107 bin 315
Orta hasarlı işyeri: 16 bin 316
Az hasarlı konut: 113 bin 382
Az hasarlı işyeri: 14 bin 657
Prefabrik talep sayısı: 43 bin 264
Dağıtılan prefabrik sayısı: 40 bin 786
Prefabrikte yaşayan nüfus: 147 bin 120

Kocaeli’de 55 bin 399,
Sakarya’da 38 bin 131,
Bolu’da 14 bin 296,
Düzce’de 22 bin 822,
Yalova’da 15 bin 946

17 Ağustos depremi tüm dünyada büyük yankı uyandırmış, birçok ülkeden ve uluslararası kuruluşlardan gerek acil yardım ekibi, gerekse araç, gereç ile tıbbi ve insani yardım malzemeleri gönderilmiştir.

 Depremin ardından dönemin Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bill Clinton, eşi ve kızı ile birlikte İzmit'e gelerek Doğukışla'da bulunan çadırkenti ziyaret etti.

Toplamda 52 ülke yardım etmiştir: Japonya, Belçika, İsrail, Azerbaycan, Bangladeş, KKTC, Kıbrıs Rum Kesimi, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Fas, Cezayir, Almanya, İtalya, Pakistan, Ürdün, Fransa, Rusya, İngiltere, Mısır, Yunanistan, Gürcistan, İsveç, Macaristan, Malezya,Irak, Finlandiya, Amerika Birleşik Devletleri yardım eden ülkelerin yalnızca yarısıdır.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
👏
👎
😍
😥
😱
😂
😡

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.