Bayburt Dağtarla Köyü

Bayburt Dağtarla Köyü

Dağtarla, Bayburt ilinin Merkez ilçesine bağlı bir köydür.İlk meskenlerin suya yakın ve güneş gören yerlere yapılmış olabileceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.

Buna göre ilk evlerin Camii‘nin sağına düşen derenin iki yakasına ve yukarıya doğru Zabit Polat'ın evi önündeki çeşmeye kadar olan alana Öztürkler, Polatlar ve Fazlıgiller; Tevfik Dayı'nın (Doğan) evinin hemen aşağısına Kişnegiller, onların sağına düşen alana Balagiller ve onların da sağına düşen kısma -ki bugün bu alan Kayagilin sokak olarak bilinir- Bayramgiller evlerini yapmışlar.Köyün en büyük ailesi Tütünekenler'dir.
Bu yerli akrabaların zamanla genişlemesi köydeki yapılaşmanın artmasını da beraberinde getirmiş ve ilk mahalleler yukarıda saymaya calıştığımız ilk evlerin çevresinde oluşturulmuştur. Bu yapılaşma sonucu homojen akraba mahalleleri ortaya çıktı. Köydeki mahallelerin isimleri bu konudaki görörüşümüzü destekler niteliktedir. Mesela „Mollagilin Boğoz“, „Kayagilin Ara“, „Kişnegilin Harmanlar“ ve daha birçok isimlendirme akrabanın adına göre verilmiştir. Köyümüzün yaşadıgı bu olgunlaşma sürecinde ortaya çıkan yerleşim iskeleti ana hatlarını koruyarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Yerliler bugün köyün merkezini teşkil eden alana; göçmenler ise kenar bölgelere yerleşmişlerdir. Yine ilk meskenlerin basit yapılı ocak başı, bir ya da iki oda, kiler ve ahırdan oluştuğunu biliyoruz. Evlerin duvar duvara bitişik yapılmış olması hem yer hem de ısı tasarrufunu amaçlıyordu. Öyleki bu bitişik yapı sistemleri bazı evlerin sokağa bakan kısmına çephe bulma imkânı vermiyordu. Evlerin çıkışını birçok hanenin birlikte kullandığı uzun avlular sağlıyordu.
Önceleri bir hanenin bütün fertleri aynı ocak başını (Tandur evi) kullanır ve evin içindeki küçük bölmeler – varsa şayet – oda olarak evin reisi ve evli oğullarına tahsis edilirdi. Mekân darlıgı zamanla ev sakinlerini ana eve bitişik odalar yapmaya zorlamış ve böylece duvar duvara, iç içe geçmis, tek çıkışlı birden cok ailenin oturduğu evler ortaya çıkmıştır.
Buna imkânı olmayan aileler ahırlarda sekü adını verdiğimiz ranzaya benzer düzenekler yaparak ekseri erkek çocuklarına buralarda yatma imkânı sağladılar. Yukarıda ahırı meskene dahilmiş gibi göstermemiz bundandır.ÇEPNİ OĞUZ TÜRKMENLERİ kültür gelenek ve görenekleri yaşanmaktadır. Geleneklerine sahiptirler.
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
Köylümüz diğer bütün civar köyler gibi geçimininin büyük bölümünü tarım ve hayvancılıktan sağlıyordu. Kısa zaman öncesine kadar büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar kendi aralarında guruplara ayrılarak köyün merasında otlatılırdı. Ekili arazinin çokluğundan ve de hayvan sayısının yüksek oluşundan çobanlık hayli zor bir işti ve de tecrübe gerektirirdi. Günümüzde ise hem otlak arazisinin genişlemesi hem de hayvan sayısı ve çeşidindeki azalma çobanların işini oldukça rahatlatmışa benziyor.
Yakın zamanlara kadar köyün doğu ve kuzeyinde kalan arazinin de ormanla kaplı olduğunu biliyoruz. Bununla beraber köy halkının temel uğraşısı ormancılık değildi. Eski evlerimizin tavan ve kiriş bağlantılarının uzun ardıç ağaçlarıyla yapılı oluşu; bize ormanın yapı malzemesi olarak kullanıldığını gösteriyor. Ama bu tek başına geniş orman alanının yok olmasını izah edemez. Köylü, ormanı hem ticaret malı olarak değerlendirmek hem de yeni tarım alanları oluşturmak için yok etti. Yakacak olarak Bayburt’a odun satımı köylümüzün geçim meşgalelerinden biriydi.
Köyümüzde tahıl ürünü olarak buğday, hayvan yemi olarak fiy (ya da fig), korunga, arpa ve nadiren çavdar ekimi yapılır. Arazinin engebeli ve susuz oluşu diğer endüstriyel tarım ürünlerinin ekimine fırsat vermez. Ayrica köyde gelenek bozucu çiftçinin olmayışı da yeni arayış ve weblerin önünü açmamıstır. Meyvecilik ise çok dar çercevede ve birbakıma numunelikmiş gibi yapilir. Fakat son yıllarda dikilen meyve ağaci sayı ve çeşidindeki artış, önümüzdeki on yıllarda bu konuda mesafe alınacağını haber veriyor.
Arıcılık aslında başlı başına ayrı bir konu ama, burada bu işin de diğerleri gibi amatörce ve kısmen macerasına (hobi gibi) yapıldıgını belirterek geçelim diyoruz. Arazinin tarım ve hayvancılığa çokta elverişli olmayışı köy sakinlerini başka arayışlara itti. Bu arayışlar sonucu yaz ve kış gurbetleri artık köylümüzün en temel kazanç yolu haline geldi. Bu vesileyledir ki köyümüzden çok iyi kalıp ve duvar ustaları çıkmıştır. Yine köyümüzden yetişen tanınmış birçok müteahhit köyümüzden ve civar köylerden topladıkları ustalarla Doğu ve Güneydoğuda başta demiryolları olmak üzere okul, yol ve su işlerinde çalıştılar.
İlk ekim arazileri olarak muhtemelen her ilk ev kendi çevresindeki alanları bahçe olarak kullandı. Yerleşim yazısında değindiğimiz yapılaşma sonrası ise, bu bahçeler ya tamamen yok oldu ya da oldukça küçüldüler.
Zamanın birinde asıl yurdumuzu terk ettik bilemediğimiz sebeplerden ötürü. Göçtük, yurt aradık, döndük dolaştık, sonunda gelip Kayabaşı ile Dağtarla’nın arasında Ortuguyu inşa ettik. Zamanla dar geldi bize Ortugu. Tekrar göçtük, dağıldık yine her bir tarafa. Evet dağıldık belki ama parçalanmayacagız inşallah. Bu sitenin sakinleri olarak, aynı sokağın insanlarıymış gibi her gün selamlaşacağız birbirimizle. Tanıtacağız kendimizi, tanıyacağız köyümüzü, köylülerimizi ve inadına unutmayacağız birbirimizi. Not: Sözü burada keserek hem başka zamanlara, hem de siz komşularımıza söyleyecek söz bırakalım istiyoruz. Bu yazının fazlaca iddialı ifadeler içerdiğini biliyoruz. Aslen bu da bizim amaçladığımız bir şeydi. Böylelikle sizleri itiraz ve düzeltme yazıları yazmaya teşvik etmek istedik. Umarız bu vesileyle herkesin katılımının gerçekleştiği bir tartışma (dolayısıyla da tanışma) platformu oluşur.Köyde, ilköğretim okulu vardır. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi 2007 Mayıs ayı itibariyle yenilenmiştir. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. 1994 yılında yapılan sağlık evi bir kişilik personeliyle faaliyettedir. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

 


BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
👏
👎
😍
😥
😱
😂
😡

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.