Divriği Ürük Köyü

Divriği Ürük Köyü

Ürük Köyü haberleri, Divriği Ürük köyü güncel son dakika gelişmeleri, Ürük köyü ile ilgili tüm video, fotoğraf ve haberler, Sivas Köyleri Arasında yer alan Ürük Köyünde vefat edenler, köyün eski adı ve dahası haberimizde.

Ürük, Sivas ilinin Divriği ilçesine bağlı bir köydür. Yolunuz karadeniz bölgesine düşer ve bu köyün yakınlarından geçiyorsanız Ürük Köyü Resimleri ve ürük köyü videoları sizin de ilginizi çekebilir.

Divriği Ürük köyü düğünleri, gelenek ve görenekleri, düğün videoları, Ürük köyü son dakika gelişmeleri, Ürük köyüne özgü yemekler, Divriği Ürük köyünün tarihi, Ürük köyü nerede, hangi il ve ilçeye bağlı, Ürük köyüne ait haberler, son dakika gelişmeleri, tüm resim ve videoları bu haberimizde.

İnternetten araştırma yapıyor memleketinizdeki ünlü sanatçı ve futbolcular kimler diye merak ediyorsanız ve Sivaslı iseniz Sivas Doğumlu Ünlüler  e göz atmak yararınıza olacaktır. Sivaslı Ünlüler arasında Akıncılar Ürük Köyünde doğan biri var mı? Divriği Doğumlu Ünlüler Kimler?

Divriği Haber ile ilgili web sitesi ve uygulamalar hangileridir. Karadeniz yöresine özgü haber kanalı var mı? Divriği Sivas Arası Kaç Km? Divriği Hava Durumu? Sivas Köyleri ve Divriği Köyleri ni merak ediyorsanız doğru adrestesini demektir.

Eğer köyünüzün bilgileri eksik veya yanlış ise Köy Bilgilerini Güncelle

ÜRÜK KÖYÜ GENEL BİLGİLER | TARİHÇE

Ürük, Sivas ilinin Divriği ilçesine bağlı bir köydür. Sivas iline 203 km, Divriği ilçesine 30 km uzaklıktadır.

Köyün iklimi, karasal iklim etki alanı içerisindedir.

Ürük köyü Divriği ilçesine 35 km mesafededir.köy nüfusu yaklaşık 215 kişi olup, nüfusun önemli bölümü (2200) büyük şehirlere (özellikle Ankara ve İstanbul) göç etmiştir. köyün doğusunda Gönderen, batısında Venk, güneyinde Mursal köyleri bulunmaktadır. Köyün batısında hayli yüksekliğiyle dikkat çeken kar yatağı ve Lüğlük dağı bulunmaktadır. Bu dağlarda yazın köy halkı yaylacılık ve hayvancılıkla meşgul olmaktadır. Bu dağdan çıkan çile suyu son derece soğukluğuyla ve dinlendirici özelliğiyle tanınmaktadır. Köyün doğusunda bahar da oluşan bir büyük göl bulunmaktadır. Bu gölde zaman zaman göç eden ördeklerin dinlendikleri izlenmektedir. Köy güneyinde bulunan Mursal barajının su tasviyesi köyün hemen altından büyük bir ırmak oluşturarak Divriği'ye ulaşmaktadır. Köyün karşısında 90 metre yüksekliğinde tek parça bir kale olup kalenin üzerinde 300 yıl öncesine ait çevrili bir yapı olduğu görülmektedir. Köyün 5 km batısında Kalardın mevkiinde krom madeni bulunduğu tespit edilmiş olup,ancak yatakların çok zayıf ve yetersiz olduğu ifade edilmiştir. Ayrıcı Köydeki "Çangal" adlı şelalenin ve "Çile" deki suyu kesinlikle görülmelidir ve av mevsimlerinde keklik, ayı, domuz ve yaz aylarının başlangıcında geyik gibi av sporlarına müsaitdir.

Ürük köyü Divriği'nin güneyinde ilçeye 35 km, Sivas’a 210 km mesafede kurulmuş bir köydür. Bucağa uzaklığı ise 4 km'dir.

Ürük köyünün kuruluşu ve tarihi her ne kadar net olarak bilinmese de, iskan yılları Osmanlı Hanedanının 12. Padişah'ı olan III. Murat zamanlarına rastladığı sanılmaktadır. III. Murat dö­neminde, Fas'ın ele geçirilmesi (9 Mart 1576), İran savaşları (5 Nisan 1578), Filistin'in feth edi­lişi, Şirvan, Revan ve Tebriz'in Osmanlı idaresine geçişi, bu hareketli dönem içerisinde gerek bu bölgede ve gerekse bölgeye yakın Suriye, Mısır ve Irak gibi bu savaşlara yakın yerlerde bu­lunan insanlarda hareketli günler yaşandığı bilinmektedir. Daha sonraki yıllarda yurtta baş gösteren Celali İsyanları da (1607) birçok ailenin baskınlardan ve soygunlardan kurtulmak için ev­lerini terk edip yeni yerleşim yerleri aramalarına neden olmuştur.

Mercidabık Savaşı'ndan (1516) sonra bir zaman boş kalan Divriği toprakları ise yerleşmeye müsait bir durumda bulunuyordu. İşte bu hengame ve kargaşalardan uzak kalmayı yeğleyen insanlar Divriği'nin güneyindeki top­raklara bu hareketli yıllarda yerleştikleri görülür. Ürük köyünü oluşturanlar da bu bölgeye bazı köylerden daha evvel geldiler denilebilir. Nesilden nesil’e zamanımıza ulaşan sözlü bilgiler de bu doğrultudadır. Burada Mursal 'lıların Mursal'ı ilk oluşturdukları yıllarda yerleşim yerlerini seçmekte ve evlerini yapmakta Ürük'lü komşularının kendilerine yardım ettiklerine bakıldığın­da o yıllarda Ürük'lülerin yöredeki bazı köylerden 50-55 yıl daha evvel yerleşik düzene geçmiş bir köy olduğu savı geçerlilik kazanmaktadır.

Ürük köyünün ilk oluşumunda adının "URUK" olduğu bu köyü oluşturanlannda eski ırkla­ra dayalı bir boy ve Aşiret kolu olan URUK Aşiretinden olduklan hala bir mu amma olarak özel­liğini korumaktadır. URUK kelimesinin Ansiklopedik anlamı; Eski ırkıara dayalı bir boy bir aşi­ret kolu anlamı taşıdığı görülür. Tarihte; Ürük köyüne en yakın benzerlikte olan isme; günümüzde Varka (Irak) Mezopotam­ya'da Aşağı Fırat kesiminde bir Sümer kenti olan URUK ismi ile karşılaşılmaktadır.

Bu şehir Ur ve Larsa'nın kuzeybatısındaydı. Burada MÖ 6. binyıla değin inen, üst üste ku­rulmuş bir yerleşme ortaya çıkarıldı. Bu yerleşme 18 yapı katı ve 4 ana kültür katmanından olu­şuyordu. URUK (taldüç tepeden biri üzerinde, çeşitli dönemlerde yenilenen bir tapınak vardı. (An zıguratı) Buna MÖ 4000-MÖ 3700- MÖ 3500-3300 tarihlerinde çeşitli kültür katmanları ek­lendi. Bir ara Akkad'ın egemenliği altına giren URUK, MÖ 22. yüzyılda yeniden bağımsızlığına kavuştu. URUK'lu Utu-hegal, gutileri kovarak Aşağı Mezopotamya'yı ele geçirdi isede Larsa­lı Rim-Sin tarafından ortadan kaldırıldı. tÖ. 1762'den sonra Babil'e bağımlı) duruma geldi .. (MÖ 126-MS 124) Bilinen son çivi yazılı metin tS. 75'te burada yazıldı.

Arkeolog geçen yüzyılın ortalarında ingiliz Loftus tarafından yeri belirlenen kent, 1912'den itibaren bir Alman arkeoloji heyeti tarafından kazıldı. Yaklaşık 3 km. boyunda ve 2,1 km enin­de bir alana yayılan kentin araştırılması tümüyle tamamlanmamıştır. 75

Çok eski yıllarda bu şehirde birçok insan topluluklarının yaşadıkları ve zaman zaman yapı­lan savaşları kazandıkları, bazı zamanlarda da kaybederek başka kuvvetlere bağımlı duruma geldikleri, tarih içinde geçen devre ve olaylardan anlaşılmaktadır.

Bu hareketli yıllar içerisinde URUK kentini terk ederek başka yerlere göçen insanlarda dik­kate alındığında akİa şu olasılıklar gelmektedir.

O hengamede şehirlerini terk ederek başka topraklara yerleşen insanların URUK kentinden olduklarını nesilden nesile çocuklarına anlatmaları sonucu URUK isminin günümüze kadar geldiği, bugünkü ÜRÜK köyünü oluşturan insanların da yeni yerleştikleri bu yere soylarından ken­dilerine intikal eden ve hafızlarında kalan URUK ismini verdikleri akla daha yakın gelmekte­dir. Ancak; bütün bu olasılıklar net bilinmediğinden o günlerin gerçek yüzü tarihin derinlikle­rinde saklıdır.

Ürük köyü şimdiki yerine iskan edilirken URUK adıyla bilinmekte ise de sonraki yıllarda te­laffuz sonucu ÜRÜK olarak anılmaya başlamıştır. Eskiden bu tür değişikliğe uğrayan yerler vardır. Günümüzde ise Divriği'nin birçok köylerinin isimleri değiştirilmiş, resmi olarak yeni isimler verilmiş olmasına rağmen ÜRÜK isminde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.

Yıllarca uğraştan sonra T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri Genel Müdürlüğü mahzenlerinden çıkarılan bir dizi arşiv bilgileri elde edilmiştir. Bunlardan 290-295 yıl öncesi Ürük köyünden söz edilerek köylünün elinde bulunan tarla ve yoncalık gibi arazileri ile büyük ve küçük baş hay­vanlarından dolayı Devletin Maliye'sine vergi verdikleri görülür.

Yukarıdaki bilgilerin tamamı Arap harflere dayalı (Eski Türkçe) karmaşık yazılardan çeviri­si yapılmıştır.

İnsanlar bir geçmişten söz ederken bu konudaki yazıtlarının daha sağlıklı olması için bunu bir tarihe dayandırması gerekmektedir. Bu tür bilgilerin en geçerlisi de yazılı tarihtir. Ne var ki; yurdumuzun kırsal alanlarında yaşayan insanların bu çeşit bilgileri her zaman belgeleme imka­nı da yoktur. Kaldı ki yüzyıllar öncesi İç Anadolu'nun köylerinde okur yazar oranı yok denecek kadar azdı. Onun için bu insanların geçmişe yönelik bir kayıt tutmaları da olanaksızdı. Bu tür bilgilerin daha sonraki kuşaklara ulaştırılabilmesi için kendi zamanlarındaki büyüklerini iyi din­lemiş, sözü sohbeti belli, güvenilirliğine inanılan insanların geçmiş nesillerle ilgili vermiş oldukları bilgiler de önemlidir.

Ürük köyünü ilk oluşturan insanlar ile onlardan çoğalarak günümüze ulaşan soyun tanımı hem elde edilen kaynak bilgilere ve hem de bu bilgilere dayandırılmıştır.

Bu verilere göre Ürük köyü 'nün bulunduğu yere iki kardeş gelmiştir. Bunlardan birinin adının Henifi olduğu, ikinci kardeşin adının ise bilinmediği söylenilmektedir. Birinci kardeşten olanlara Henifi oğulları; denmekte idi. Bugünkü Kirli Ali'gil, Henifi'gil, Halil Ağa'gil, Memiş'gil ve Hüsük'gil bu kişiden çoğalarak günümüzü ulaşan akraba kabile olup soyadları (AYDOĞAN) dır. Ancak; bazı aileler daha sonra soyadlarını.değiştirerek GEÇER, Bal­bay, Haydaroğulları ve Tunaboylu soyadını aldılar. İkinci kardeşin neslinden gelenlere de Kocaoğulla­rı denmekte idi. Yıllar geçtikçe bu ailelerde çoğalarak Ürük içinde birçok hane oluşturdular. Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra soyadı kanunu çıkınca (1934) bu ailelerde Odabaşı'gil­ler Odabaşı, Çakır'gil Koca, Kahal’ler, Çınar, Hubu'giller Ulusoy, Hüsüün'giller de Örencik soyadlarını aldılar. Yukarıda sözü edilen iki kardeşten daha sonraki yıllarda Ürük köyüne yine gelenler oldu.

Bu tür göç olaylarına o yıllarda sıkca rastlanmakta idi. Ürük köyüne sonradan ge­len ailelerin nereden geldikleri ile köy içindeki unvanları da şöyledir.

Kürt'gil: Bu aile Malatya İl'i Hekimhan ilçesine bağlı "Saz" köyünden geldikleri daha son­ra soyadlarını da "Sazlı" aldıkları bilinmektedir.
Alö' gil: Bu ailede aynı il ve ilçeye bağlı "Saz" köyünden gelmiş olup soyadlarını "Kış" al­mışlardır. Gerek Kürt' gil ve gerekse Kış aileleri saz köyünden ayrıldıktan sonra bu iki aile­ye akraba olan ve halen o köyde yaşamlarını sürdüren kimseler vardır.
Yağbasan'giller: Bu ailenin Divriği'nin Yağbasan Köyünden geldikleri soyadlarını da "Yağbasan" aldıkları bilinmektedir. , .'
Yemen' gil: Eski insanlardan günümüze ulaşan bilgilere göre bu ailenin de Yemen' den geldi­ği söylenmektedir. Soyadı kanunu çıkınca (1934) soyadlarını "Polat" alan ailenin köye hangi tarihte geldiklerine dair bir kayıt mevcut değildir.
Dumbuca'gil: Bu aile de Divriği'nin Dumbuca köyünden gelmiş olup soyadı alınırken de "Dumbuca "aldılar. Daha sonraki yılIarda soyadlarını "Domurcaklı" olarak değiştirdikleri gö­rülmektedir ..
Yüzyıllar öncesi Ürük köyünü oluşturanlardan günümüze kadar uzanan nesillerin tanımı söz­lü anlatımlar ile T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinden elde edilen kaynak verilere dayandı­rılmıştır.

ÜRÜK köyünde yaşamış ve yaşayan belirgin şahsiyetler
Köyün kuruluşundan beri birçok insan gelmiş geçmiş, mazi bunların üzerine kalın bir perde örterek hafızalardan siImiştir. Ancak; 19. ve 20. yüzyılda yaşamış bazı insanlar yaşamları sırasın­da hem ekmekleri ve hem de insancıl davranışları nedeniyle hala köy insanının hafızalarında yaşamaktadırlar. İşte bu insanlardan birkaçı:

Halil Ağa, Müdür ağa Veli ağa,Musa efendi(Odabaşı) - İsmail Efendi (Ulusoy) - Mustafa Ağa, Zeynel ağa (Çınar) - Musa ağa (Kocalar­dan) - Veli Efendi,İbrahim ağa, Gözel ağa, Mansur efendi (Aydoğan) ve Mustafa Ağa, Yusuf Ağa, Ahmet Ağa, İbrahim Ağa, Hasan Ağa (SazIı) - Mehmet ağa (deli Mehmet), Rıza ağa Yusuf ağa, (Kış) - Yusuf ağa, Hamit ağa Celal bey (Örencik)-Hasan Örencik (Hüsüğüngil) - Hüseyin domurcaklı - Kasım ağa (yağbasan) Mehmet ağa (Sazlı) bu zincirler disizine bir halka olarak eklenmiştir. Ayrıca köyün ve çevre köylerin MİMARİ Ustalarımız HALİL ve APDİ USTALARIMIZ ve HALİL USTANIN OĞLU GAZİ USTA'dır.Yaşayanlar hanesine Mehmet Sazlı Kasım oğlu Aziz Yağbasanı, özellikle köy şiirleri ile bildiğimiz Ferhat Yağbasan'I ve Cebrail Sazlı'yı da eklemek gerekir.

1984-1999 yılları arasında üç dönem Divriği Belediye Başkanlığı yapmış olan Muharrem Yağbasan bu köylüdür.

KÖTÜ HATIRA FOTOĞRAFÇISI 24 SAAT AÇIK- adlı eserin yazarı Evrim Yağbasan da ayrıca burada sözü edilecek insanımızdır... (Ek: CY)

Lüğlük dağı tepesinde içme suyu kaynağı vardır en tepesi ziyaret yeri olarak bilinir yağmur duası yapmak üzere buraya gidilerek kurban adak yapılır hatta bir keresinde bende gittim. Adımata ve Koyun Abdal denilen yerlerde ziyaret yeri olarak bilinir, Koyun abdal’ da kutsal olduğuna inanılan bir ağaç vardı. Bir gece kim olduğu bilinmeyen kişilerce kesilmiştir. Birde Deliklitaş vardır buraya da ilkbaharı karşılamaya Yelönüne Nevruza gideriz.

köyün Alevi inanışı çevresindeki diğer Divriği köyleri gibi Cem yapılır ve Muharrem ayında muharrem orucu tutulur. Cem törenleri Abuzeyf dede ve Garip dedelerin öncülüğünde yapılırdı. Birde mümkün olduğunca her yıl Abdal Musa lokması yaparız.

Derneğimiz 1995 yılında Ankara’da kurulmuştur. Kuruluşundan bugüne kadar kuruluş amacına uygun olarak Ankarada ve köyde sosyal ve kültürel çalışmalara öncülük etmiş olup özellikle de köyün sosyal ihtiyaçlarına bütçesi oranında katkıda bulunmuştur. bu çalışmalarında köy muhtarlığıyla sürekli dialog halinde olmuştur, olmayada devam edecektir. Ekonomik örgütlülük olarak da S:S Yelliyurt ve S:S Çalgan Konut Yapı Kooperatifleri faal olarak devam etmektedirler.

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamaktadır. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
1
1
1
1
1
1
👏
👎
😍
😥
😱
😂
😡

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum