Hizbü’t-Tams Duasi İmam Şâzilî Hazretleri

Hizbü’t-Tams Duasi İmam Şâzilî Hazretleri

İmam Şâzilî Hazretlerinin Hizbü’t-Tams Duasi ,Hizbü’t-Tams Duasi Arapça, Hizbü’t-Tams Duasi Türkçe

Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla

Ey merhametlilerin en merhametlisi Allahım! Yüce isimlerin, mükerrem meleklerin ve şanı büyük nebîlerin yüzü suyu hürmetine dualarımızı kabul buyur. Göndermiş olduğun bütün nebîler (alâ nebiyyina ve aleyhimüsselâm), indirmiş olduğun bütün kitaplar, kabul buyurduğun bütün ameller, gözler önüne serdiğin bütün hüccetler, kolay hâle getirdiğin zorluklar, bir iken ayırdığın (gökler ve yer), nurlandırdığın karanlıklar, korkar iken içlerine emniyet saldıkların ve konuşurken susturduklarınla tevessülde bulunuyor, Senden hakkım(ız)da komplo kuranların komplolarını ve zarar verme kastı taşıyanların zararlarını bertaraf etmeni diliyorum.

Allahım! “Eğer dileseydik gözlerini dümdüz, silme kör ederdik. O zaman yola dökülüp dururlardı. Fakat o takdirde nasıl görebilirlerdi? Eğer dileseydik oldukları yerde, hemen baş üstü, mahiyetlerini değiştirir, çirkin mi çirkin, tersyüz ederdik. Artık ne ileriye devam edebilir, ne de geriye dönüş yapabilirlerdi.” mealindeki âyetlerin hakkı için öylelerinin kalblerini ve ellerini hiçbir şey duyamaz ve yapamaz hâle getir. Ayaklarını sars, başlarından aşağıya musibet yağdır ve onlara karşı bu kuluna yardım et.

Allahım! Umutların dayandığı son nokta Sensin ve her işte yalnız Sana tevekkül edilir. “Ey Yüce Rabbimiz! Yalnız Sana güvenip dayandık, Sana yöneldik ve sonunda da Senin huzuruna varacağız.” “Biz neden Allah’a tevekkül etmeyelim ki gireceğimiz yolları bize O gösterdi. Bize verdiğiniz her türlü eza ve sıkıntıya sabredeceğiz.”

Allahım! Biz Sana dayandık ve işlerimizi Sana havale ettik. Ne olur, umduklarımızda bize haybet yaşatma. Tevekkülümüze mukabelede bulun. Bizi bırakma. Ey gayelerin son noktası ve inayet sahibi Rabbim! İhtiyaçlarımızı is’af buyur ve bizi koruyup kolla. Ey belaları defeden, tasaları gideren, hata ve kusurları görmezden gelen ve tökezleyenlere her zaman bir kere daha doğrulup yürüme fırsatları veren Allahım! Bana da fırsatlar ver. Düşkünlüğüme merhamet et. Tasalarımı gider. Kusurlarımı mağfiret buyur. Başımdaki belaları sav. Hiç şüphesiz Sen kullarının tevbelerini kabul buyurur, günahlarını da bağışlarsın. Rabbim! “Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd” ile yetindim; “Hâ Mîm. Ayn Sîn Kâf”’a sığındım; “Nûn ve’l-Kalem”’in, nurun ve karanlıkların, vücud ve adem âlemlerinin, levh u kalemin ve ümmetleri n ecellerinin Sahibi Allah’a dayandım. “Allah, ilmi ve kudretiyle onları arkalarından kuşatır. Hayır hayır, Kur’ân onların iddia ettikleri gibi beşer sözü değildir. O, Levh-i Mahfuz’da olan pek şerefli bir Kur’ân’dır.” “Kâf. Şanlı şerefli Kur’ân hakkı için.” “Sâd. Bu şanlı şerefli Kur’ân hakkı için. Kâfirler bu Kur’ân’ı onda şüpheye yer verecek bir taraf olduğundan değil, ama asıl kendileri Allah’a karşı kibir ve muhalefet taşıdıkları için inkâr ediyorlar.” “Tâ Sîn” “Hâ Mîm” “Elif Lâm Mîm” “Elif Lâm Mîm Sâd” “Elif Lâm Mîm Râ” “İyi bilsinler, onların toplu kuvvetleri bozguna uğrayacak ve arkalarını dönüp kaçacaklardır.” “Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun ki böylece, zulmedip duran o gürûhun arkası kesildi.” “İzzet ve kudret sahibi olan senin Rabbin onların bütün bâtıl iddialarından münezzehtir, yücedir. Selam bütün peygamberleredir. Bütün hamdler Âlemlerin Rabbi Allah’adır.” Salât ü selâm Efendimiz Hazreti Muhammed’e, tertemiz, dupduru ehline, kerem ve iyilik timsali ashâbına olsun. Âmin

İmam Şâzilî Hazretlerinin Hizb-i Darbi’t-Tams Duası
Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla

Allahım! Senden başka bir ilah yoktur. Her şeyi işiten, her şeye en yakın olan ve bütün nidalara icabet eden Sensin. Dua edenlerin yakarışlarına da cevap verirsin. Kötülükleri uzaklaştırır ve dilediğini yeryüzünde halifelik payesiyle şereflendirirsin. “Şüphesiz ki Rabbim duayı kabul buyurur. Ya Rabbî! Beni de, neslimi de namazı hakkıyla eda eden kullarından eyle. Duamı lütfen kabul buyur ya Rabbî. 

Ey Rabbimiz! Beni, annemi,babamı ve bütün müminleri kıyamet günü affeyle.” Allahım! Sana yalvardığım hususlarda beni mahrum bırakma. “Tâ Hâ” “Yâ Sîn” “Kâf” “Nûn” “Sâd” “Tâ Sîn”“Hâ Mîm” “Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd” “O iki denizi salıverir, birbirlerine kavuşurlar.Fakat aralarında bir engel bulunduğundan, birbirinin sınırını aşmazlar.” “Ya Rabbi!Adaletle hükmünü ver! Rabbimiz Rahman’dır, sizin bunca isnat ve iftiralarınıza karşı yegâne müsteandır.” “Elif Lâm Mîm. İşte Kitap! Şüphe yoktur onda. Rehberdir müttakîlere.” Allahım! Rahmet’in “hâ”sı, mülk’ün “mîm”i ve devam’ın “dal”ı ile Sana yemin ediyorum. “Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın resûlüdür. O’nun beraberindeki müminler de kâfirlere karşı şiddetli olup kendi aralarında şefkatlidirler. Sen onları rükû ederken, secde ederken, Allah’tan lütuf ve rıza ararken görürsün. Onların alâmeti, yüzlerindeki secde izi, secde aydınlığıdır. Bunlar,Tevrat’taki sıfatları olup İncil’deki meselleri ise şöyledir: Öyle bir ekin ki filizini çıkarmış, sonra da onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış da artık gövdesi üzerinde doğrulmuş. Öyle ki ekicilerin hoşuna gider, kâfirleri de öfkelendirir. İşte böylece Allah, onlar gibi iman edip makbul ve güzel işler yapanlara bir mağfiret ve büyük birmükâfat hazırlamıştır.”

Allahım! Yegâne ilah Sensin; Senden başka ilah yoktur. Ne bir uyuklama ne de uyku,Senin için asla söz konusu olamaz. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Senindir. Senin göklerde ve yerdeki kullarından biri de benim. İznin olmadan hiç kimse Senin huzurunda şefaat edemez. Bu kuluna Sen şefaat et ve başkalarına muhtaç bırakma Allahım. Senin kürsün gökleri ve yeri kaplamıştır. Gökleri ve yeri koruyup gözetmek Sana ağır gelmez.“O öyle ulu, öyle büyüktür.” Allahım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan,üstümden, altımdan, zâhirimden, bâtınımdan, bazı uzuv ve latifelerimden yahut hepsinden gelebilecek sıkıntı ve tehlikelerden beni muhafaza et. Kalbimi ilim, azamet ve izzetinin nuruyla tenvîr buyur. Hiç şüphesiz azamet tahtının ululardan ulu Sultanı Sensin. “Yâ Sîn. Hikmetli Kur’ân’a andolsun.” “Nûn. Kalem ve ehl-i kalemin satırlara dizdikleri ve dizecekleri şeyler hakkı için.” “Kâf. Şanlı şerefli Kur’ân hakkı için.” “Sâd. Bu şanlı şerefli Kur’ân hakkı için. Kâfirler bu Kur’ân’ı onda şüpheye yer verecek bir taraf olduğundan değil, ama asıl kendileri Allah’a karşı kibir ve muhalefet taşıdıkları için inkâr ediyorlar.”Senin nurun uzak değildir Allahım! Merhametin de ihsan sahiplerine pek yakındır. O merhametinin tamamına, hakikatine, esrarına ve içindeki gizli hazinelere sığınıyor v eSenden zilletsiz izzet, fakirliği olmayan zenginlik, kedersiz üns ve ünsiyet, korkusuz emniyet diliyoruz. Mîsak-ı evvelde Senin kabza-ı tasarrufunda nasıl idiysek,kulluğumuzda da bizi öyle tevhide ulaştır.

Rabbim! Bize düşmanlık besleyenleri bertaraf et. Onları yerlerinden ayrılamaz hâle getir, getir ki yerlerinden kımıldayamasınlar ve gelip bize ulaşamasınlar. “Eğer dileseydik gözlerini dümdüz, silme kör ederdik. O zaman yola dökülüp dururlardı.Fakat o takdirde nasıl görebilirlerdi? Eğer dileseydik oldukları yerde, hemen başüstü, mahiyetlerini değiştirir, çirkin mi çirkin, tersyüz ederdik. Artık ne ileriye devam edebilir, ne de geriye dönüş yapabilirlerdi” “Tâ Hâ” “Yâ Sîn” Yüzleri berbat olsun,yerlerde sürünsün. Yüzleri berbat olsun, yerlerde sürünsün. Yüzleri berbat olsun,yerlerde sürünsün. “Bütün yüzler, hayatın ve hâkimiyetin tam mânasıyla sahibi olan Hayy u Kayyum’a baş eğmiştir.” 

Allahım! Hakkımızda kötülük planlayanlara öyle büyük meşgaleler ver ki, bizimle uğraşamaz hâle gelsinler. Öyle bela ve musibetlere uğrat ki onları, gelip bizden medet istesinler.Ey korku içinde yaşayan kulların sığınağı, zalimlerin tasallutundan beni koru. Arşı ayakta tutan, darbesi müthiş olan, vahşileri hapseden Allahım! Bu kuluna zulmetmek isteyenleri hapset. Ey her zaman gâlip olan Rabbim! Galebe etmek isteyenlere karşı beni de gâlip eyle. “Allah, o kâfirleri, elleri boş olarak, kin ve öfkeleriyle geri çevirdi. Müminlerin savaşmasına hacet bırakmadı. Herkes anladı ki, Allah pekkuvvetlidir, mutlak galiptir.” “Zulüm yüklenerek gelen, gerçekten perişan olmuştur.”“Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Bundan ötürü akıllarını kullanıp gerçeği anlayamazlar.” (O düşmanlık besleyenler) duyamaz, göremez, konuşamaz, hareket edemez, karar veremez, bakamaz, konuşamaz, tefekkür ve tedebbürde bulunamaz vehadlerini aşamazlar (aşamasınlar). ”Hem önlerinden hem arkalarından bir set yaparak, öylesine çepeçevre sardık ki, artık hiç göremez onlar.” “Eğer dileseydik oldukları yerde, hemen baş üstü, mahiyetlerini değiştirir, çirkin mi çirkin, tersyüz ederdik. Artık ne ileriye devam edebilir, ne de geriye dönüş yapabilirlerdi.” “Onların hakkından gelmek için Allah sana yeter. O hakkıyla işitir ve bilir.”“Bismillahirrahmanirrahîm” hakkı için (dualarımıza icabet buyur Allahım!) 

Allahım!Câmiiyyetin biricik sembolü, Hak ve hakikatin bülendâvaz dellalı, varlık âleminin enhayırlısı Hazreti Muhammed Mustafa’ya salât ü selâmların en faziletlisi ile salât veselâm eyle. “Allah bize yeter. O ne güzel vekildir!(7 defa)” Allah’ın ismiyle yüceldim,“Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd” hürmetine Hakk’ın kifayetiyle serfiraz oldum;“Hâ Mîm. Ayn SînKâf” hürmetine mazhar-ı himaye kılındım. “Dini olduğu gibi, bu azabı da böyle inkâr edenler, onun tepelerine ineceğini, o ateşin yüzlerini ve sırtlarını yalamasını önleyemeyeceklerini, kendilerine yardım edecek hiç kimsenin bulunmayacağını birbilselerdi! Onların beklentilerinin hilafına, o ateş öyle apansız gelecek ki, kendileri birden donakalacaklar. Artık ne onu geri çevirecek güçleri olacak, ne de kendilerine süre verilecek!(3 defa)” 

Ey herkes için selâmet kaynağı ve güzellerden güzel isimlerinden biri de Selâm olan Rabbim! Beni ve benimle beraber olanları da selâmette eyle! Zaten ben de arzın dibinden arşın müntehasına kadar, yegâne Rabbimin sıyanetine sığınırım. “Hiç şüphe yok ki o zikri, Kur’ân’ı Biz indirdik, onu koruyacak olan da Biziz.” “O insanın önünde ve ardında devamlı surette nöbetleşerek görevlendirilen melekler vardır. Bunlar, Allah’ın emrinden ötürü, onu koruyup kollarlar.” 

Ey Hafîz ismiyle kullarını koruyup kollayan Rabbim, beni ve beraberimdekileri de koruyup kolla.Allahım! Gizli lütufların, ince icraatların ve eşsiz hıfz u sıyanetine sığınıyoruz. Bizleride korumana al. Nebiy-yi Ekrem’in Hazreti Muhammed’i(aleyhissalâtü vesselâm) bize şefaatçi eyle. Efendimiz’e, tertemiz ehline, güzellerden güzel ashâbına salât ve selâmeyle, ey şefkatine hudut olmayan merhametliler merhametlisi Rabbim! Bizi de fazlınla dünyada şerlilerin şerrinden, âhirette de Cehennem azabından koru.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
👏
👎
😍
😥
😱
😂
😡

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.