Gölcük Depreminde Ailesini Kaybeden Sinan Öğretmenin Acı Dolu Şiiri

Türkiye’nin unutamadığı 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi’nde eşini ve iki çocuğunu kaybeden Eğitimci Sinan Kol, ailesinin yasını tutuyor. Sinan Kol eğitimci, aslında hayat dolu bir insan. Ancak 20 yıl önce daha da hayat dolu bir insandı. Eşi ve

Türkiye’nin unutamadığı 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi’nde eşini ve iki çocuğunu kaybeden Eğitimci Sinan Kol, ailesinin yasını tutuyor.

Sinan Kol eğitimci, aslında hayat dolu bir insan. Ancak 20 yıl önce daha da hayat dolu bir insandı. Eşi ve melek gibi iki minnacık evladı vardı. Ancak nereye kadar 17 Ağustos 1999 tarihinde saatler 03:02’yi gösterene ve o korkunç sallantı meydana gelene kadar. 45 saniye süren o korkunç sallantının ardından her şey derin bir sessizlik ve karanlığa bürünmüştü.

Büyük 17 Ağustos Depremi, binlerce canın yanında Kol Aillesinin üç ferdini de sonsuzluğa götürdü geride acılı bir eş ve acılı bir baba bıraktı. Sinan Kol, bu korkunç depremde eşini ve iki çocuğunu yitirdi. Sinan Kol, 20 yıldır eşi ve iki çocuğunun yasını tutuyor. Kol, duygularının sosyal medyadan paylaştı. İşte o acı dolu satırlar,

Elim ayağım kırık, yüreğim paramparça.
17 Ağustos 1999’un bu saati; zifiri karanlık, acılarımda derinlik, sevgilerimde göz yaşı, üzüntülerimde sonsuzluk, umutlarımda tükeniştir.
Sizi UNUTMADIM, ÇOK ÖZLÜYORUM .
Yüreğimde ve cennetinizde rahat uyuyun güzellerim…
Bazen yazayım diyorum o geceyi ve sizi ama olmuyor.
Kalemimin göz yaşları siliyor yazdıklarımı…

Tabi ki ateş düştüğü yeri yakıyor…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri

Bakan Tekin 23 Nisan Etkinliklerine Katıldı
Öğretmenler Sendikası, Ted Aliağa Koleji’nde Eylem Hazırlığında ! 
Yabancı Dil Bilmeyen Turist Rehberi Olur Mu ?
Yök’ten Uluslararası Öğrenciler Hakkında Açıklama
Selenyum Ve Tiroid: Vücudumuzdaki Bu İkili, Sağlığımız İçin Neden Önemli?