Narman Demirdağ Köyü

Narman Demirdağ Köyü

Demirdağ Köyü haberleri, Narman Demirdağ köyü güncel son dakika gelişmeleri, Demirdağ köyü ile ilgili tüm video, fotoğraf ve haberler, Erzurum Köyleri Arasında yer alan Demirdağ köyünde vefat edenler, köyün eski adı haberimizde.

Narman Demirdağ Köyü düğünleri, gelenek ve görenekleri, düğün videoları, Demirdağ Köyü son dakika gelişmeleri, Demirdağ Köyü ne özgü yemekler, Narman Demirdağ Köyü nün tarihi, Demirdağ Köyü nerede, hangi il ve ilçeye bağlı, Demirdağ Köyü ne ait haberler, son dakika gelişmeleri, tüm resim ve videoları bu haberimizde.

Demirdağ Köyü, Erzurum ilinin Narman ilçesine bağlı bir köydür. Yolunuz doğu anadolu bölgesine düşer ve bu köyün yakınlarından geçiyorsanız Demirdağ Köyü Resimleri ve Demirdağ Köyü videoları sizin de ilginizi çekebilir.

Narman Haber ile ilgili web sitesi ve uygulamalar hangileridir. Doğu Anadolu yöresine özgü haber kanalı var mı? Narman Erzurum Arası Kaç Km? Narman Hava Durumu? Erzurum Köyleri ve Narman Köyleri ni merak ediyorsanız doğru adrestesiniz demektir.

İnternetten araştırma yapıyor memleketinizdeki ünlü sanatçı ve futbolcular kimler diye merak ediyorsanız ve Erzurumlı iseniz Erzurum Doğumlu Ünlüler  e göz atmak yararınıza olacaktır. Erzurumlı Ünlüler arasında Narman Demirdağ Köyü  Köyünde doğan biri var mı? Narman Doğumlu Ünlüler Kimler?

Demirdağ, Erzurum ilinin Narman ilçesine bağlı bir mahalledir.

Mahallenin adı yeni bir tarihe dayalı olup,eski yerleşim yeri olan yukarı mahalleden taşınıp yeni yerleşim yeri; Kutumar daha sonra ismi Demirdağ mahallesi olarak değişmiştir.
Köyümüz ilk Selçuklu akınlarıyla yöreye yerleşen, OĞUZLARIN TÜRKMENLERİN KAYI boyundan gelenKARAKEÇİLİ KAYI TÜRKMEN aşiretinin Torun kolunun Karaali oymağındandır.
200 yıllık tarihi vardır. Türkmenlerden önce ermeniler yaşamıştır. Köyümüz TÜRK kültürünü yaşayan sağlam bir Türk mahallesidür..Mahallenin tarihi Helenistik ,Roma ve Bizans dönemlerine dayanıyor.Karakeçili aşireti Malazgirt Savaşı (1071)’ndan önce, Ertuğrul Gazi’nin önderliğinde Orta Asya’nın Merv ve Mahan bölgelerinden Anadolu’ya girmişler, bir süre Iğdır ve çevresinde konakladıktan sonra güneye doğru akarak Ahlat, Şanlıurfa ve Suriye bölgesine geçmişlerdir. Aşiretin bir bölümü Urfa, Suruç, Siverek bölgesinde, bir kısmı da Ankara, Karacadağ ve Söğüt bölgesinde yerleşmişlerdir.Osmanlı Devleti kuruluş tarihinden itibaren, göçebe Türk boylarını, Anadolu'nun çeşitli yörelerinde yerleşik hayata geçirmek için değişik uygulamalara girişmiştir. XVI. Yüzyılın ilk çeyreğinde Anadolu'daki iskan hareketi hızlanmıştır. Elazığ ve ilçeleri,Erzurum ve ilçeleri,Malatya Elbistan yöresi,antep,adıyaman yöreleri,Maraş,kelkit vadisi ve Batı Anadoluda Eskişehir,Bursa,Bilecik,söğüt,domaniç çevresi,Manisa,Uşak,Afyon,Kütahya,Toroslar,Konya,Ankara,Kırıkkale,Çorum havzalarında Osmanlı döneminde iskanlar yapımıştır.Musul,Erbil,Kerkük,Halep,Rakka,Münbiç çevrelerine Anadoludan önce Kayı Boyu ve KARAKEÇİLİ TÜRKMENLERİ yerleşmişlerdir.Türkiyede Karakeçililer bilinen 68 koldan oluşur.Elazığ çevresinde 5 oymak ve isimle anılan Karakeçili kolları vardır.Bunlar:"Çarsancaklı","Torun","Ceraplı","Gökçe","Antarlı"URFA'DA Antarlı kolu (Andari)olarak ifade edilmiştir."Kadılı"kolu'da Kadıyan olarak ifade edilir.Bulkasım ya da Kasımoğlu koluda(Arapça'nın etkisi ile Binkasım olarak ifade edilmiştir.)Musuldan son 200 yılda Urfa Elazığ çevresine göç eden Karakeçililere(musiki)denilmiştir. Gaziantep havalisine yerleşen Karakeçililer ise, "Albayramlar" adıyla anılırlar.Bilindiği gibi, Anadolu'daki Karakeçililerin önemli bir bölümü Urfa havalisinde yaşamaktadır. Burada yaşayan Karakeçililer Türk oldukları hâlde, Türkçeden farklı bir dil konuşmaktadırlar. Ancak konuşulan bu dilin "Gürmanç" ağzı olduğu ve Tuncer Gülensoy'un tespitlerine göre, "Doğu Anadolu Osmanlıcası" olduğunu söylemek mümkündür. Aynı Hoca'nın burada yaşayan Karakeçililerle ilgili tespitleri şöyledir: "Urfa-Suruç yöresinde yaşayan Karakeçililerin büyük bir kısmı "Gürmanç" ağzını konuşmakladırlar. Ancak bunun yüzde seksenbeşi Türkçe kelimelerden oluşmaktadır."l4.Karakeçililer üzerinde sosyolojik araştırmalar yapan Ziya Gökalp ve Mehmet Eröz'ün görüşleri de bu düşüncelerle beraber değerlendirildiğinde, olayın realitesi açığa çıkmaktadır. Ziya Gökalp, Viranşehir'deki Millilere komşu olarak nitelendirdiği Karakeçililerin -ki aslında bu boyun içinde addedilmektedirler-Bursa'daki Karakeçililerin bir bölümünü oluşturduklarını ve zamanla Türkçeyi unuttuklarını ifade ederek, bunların köy isimlerinden hareketle Türk olduklarının anlaşıldığını söylemektedir. Nitekim, Salur ve Kangılı köylerinin Karacadağ'da yer aldığını, bunların da eski Türk boy adları olduğunu söylemektedir. Ziya Gökalp, buradaki Türkan aşiretinin de aynı akibete uğradığına işaret etmektedir.Karakeçililer, geçmişte Ertuğrul Gazi Türbesi'ni her yıl Nevruz gününde ziyaret ederlerdi. Burada bir tür anma toplantısı niteliğinde buluşur ve şenlik düzenlerlerdi. Ancak sonraları bu geleneği Eylül ayının ikinci haftasında yapmaya başlamışlardır. Bu ziyaret ve şenlik Karakeçililerin bayramıdır. Atlarla buraya gelen ve kurbanlar kesen Karakeçililer görkemli törenler yaparlardı. Bu esnada cirit oyunları ve güreş müsabakaları da yapılırdı.15 Bu ziyaret ve şenlikler II. Abdülhamid zamanında resmileştirilmiştir.Osmanlı yönetimine sadakatla bağlı kalan Karakeçililer, genel olarak herhangi bir disiplinsizlik hareketine girmemişlerdir. Sultan II. Abdülhamid sarayın muhafazası için Karakeçilileri görevlendirmiştir. Hem Yavuz Sultan Selim, hem de II. Abdülhamid tarafından Karakeçililere sancak verildiği ve kendilerine çok güvenildiği rivâyeti de yaygındır. Bilindiği gibi, II. Abdülhamid, Alman İmparatoru'na Karakeçili aşiretinin mensuplarını tanıtırken, kendi akrabaları olarak takdim etmiştir. Ayrıca aynı padişah Karakeçililerin bulunduğu bir alay meydana getirerek, bu alaya "Ertuğrul Alayı" adını vermiştir, ki bu da çok manidardır. Yine kendi adıyla oluşturduğu "Hamidiye Alayları"nda, ki bunlar da Çanakkale ve Doğu Cephesi'nde Ruslar, İran ve Ermenilerle olan çarpışmalarda önemli hizmetler ifa etmiştir, Karakeçililer yer almıştır.Cumhuriyet döneminde de Karakeçililer devlete sadakatla bağlı kalmışlardır. Millî Mücadele'de Urfa ve havalisindeki millî faaliyetlerde ve özellikle yörenin Fransız işgalinden kurtarılması ile bazı iç isyanların bastırılmasında, Siverek kuvvetleri içinde yer alan Karakeçililer, diğer Türkmen (Oğuz) kuvvetleri olan İzoli, Beğdili (Badıllı), Karahanlı aşiretleri gibi üzerlerine düşeni yapmışlardır.16.Yine Millî Mücadele'de Güneydoğu Anadolu'daki Milli aşiretinin neden olduğu ayaklanma teşebbüsüne katılmayan Karakeçililer, Viranşehir ve çevresinde İngiliz ve Fransız kuvvetleriyle mücadeleye giriştikleri gibi, isyancılarla da mücadele etmişlerdir. Ancak bu isyan sırasında Karakeçililerin ileri gelenleri hayatlarım kaybetmişlerdir. Mardin'de bulunan Beşinci Tümen'in çabaları ve millî kuvvetlerin yardımıyla bu isyan hareketi bastırılmış ve asiler Suriye'ye kaçmak zorunda kalmışlardır.17. Güneydoğu Anadolu'da olduğu gibi Orta ve Batı Anadolu bölgelerindeki Karakeçililer de Millî Mücadele'ye destek vermişler ve önemli vazifeler ifa etmişlerdir. Batı cephesinde Yunanlara karşı ve bazı iç isyanların bastırılmasında önemli hizmetlerde bulunmuşlardır. Mustafa Kemal Paşa'nın yakın silâh arkadaşlarından Yarbay Mehmet Arif Bey oluşturduğu özel bir "Karakeçili Müfrezesi" ile Millî Mücadele'ye katkıda bulunmuştur.18.Sonuç olarak, Karakeçililerin Hocamız Faruk Sümer'in "Türkmenler" dediği Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyuna mensup oldukları ve yüzyıllara dayanan bir mazilerinin olduğu açıktır. Anadolu'yu ebedî vatan yapan Türkiye Selçukluları ve Osmanlı Devleti zamanında varolan ve Anadolu birliği içinde çok uzak olmasa da farklı yörelerde yaşayan bu insanlar, âdeta Anadolu insanın kardeşlik ve birliğinin simgesini oluşturmaktadırlar, denilebilir. Kısacası, millî birlik ve beraberliğe, kardeşliğe güzel bir örnektir Karakeçililer... Devlete ve millete hizmet yolunda Cumhuriyet döneminde de sadakada bağlı kalan bu aşiretin "Yörük Bayramı" kutlu olsun.Sözlerimi Büyük Atatürk'ün şu cümlesiyle bitirmek istiyorum; "Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlâtları, hep aynı cevherin damarlarıdır... "19
KARAKEÇİLİ KAYI TÜRKMENLERİ kültür gelenek ve görenekleri yaşanmaktadır. Geleneklerine sahiptirler.Akrabalık bağları oldukça güçlüdür.
Mahallenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır..Demirdağ yaylası civarında kalorisi oldukça yüksek kömür rezevleri mevcuttur.
Mahallede ilköğretim okulu vardır. Mahallenin hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur.telefon vardır.

İlgili Haberler
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
👏
👎
😍
😥
😱
😂
😡

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.